Blog Yazıları

Mama bıraktırma

“Anne sütü duygusallığı” deyip geçmemek lazım, mamalar anne sütü içindeki growth faktörleri taklit edemediği gibi, son zamanlarda bebeklerin kronobiyolojik gelişimi (yani gece gündüz ayrımı) için bile anne sütünün faydalı olabileceğine dair yayın okudum… Yani anne sütü bebeği gece gündüz ayrımı dahil olmak üzere hayata hazırlıyor ve hiç bir mama bunu yapabildiğini iddia edemez.

Ancak bebeklere çok çeşitli sebeplerden mama başlanıyor, bir kısmı gerekli iken bir kısmını ise sağlık personeli dışı şahıslar annenin aklına girerek, kendine güvenini sarsarak zorla başlatıyor. Sonrası ise maalesef daha önceden anlattığım emzirme fizyolojisi nedeniyle tam bir kısır döngüye giriyor ve annenin sütü iyice azalabiliyor. Bu sütü zamanla tekrar arttırmak mümkün, ancak bunu güvenle ve yavaş yavaş yapmak lazım.

Bebeğine mama vermek isteyeni zorla emzirtemeyiz, ama ”ben bebeğimi emzirmek istiyordum, mama vermek istemiyorum” diyen annenin ve bebeğinin de süt hakkını korumak lazım.

Bu nedenle mamanın nasıl bıraktılabileceğini anlatmakta fayda var.

1) Mama nasıl bıraktırılır?
En önemli noktası şu: Asla hemen bıraktırılmaz. Yavaş yavaş bıraktırılmalıdır. Çünkü mama verilen bebeğin annesinin sütü azalmıştır, vücudunun tekrar süt üretmeyi öğrenmesi gerekir. Bunu da ancak yavaş yavaş yapabilir (tabi ilk 6 haftada anne sütü miktarı çok hızlı arttığı için mama da çok hızlı azaltılabilir)

2) Mamayı bıraktırmadan önce nelere dikkat edilmeli?
”Emzirmeci” olarak konunun medikal kısmına karışmam, öyle bir sebep varsa bebişin doktoru ne derse o olur. Ancak mama için medikal sebep yok ya da düzeltilmiş ise ve emzirme problemi varsa önce anne-bebek çifti bir emzirme danışmanı tarafından izlenerek bebeğin meme tutuşu kontrol edilmeli, anneye çeşitli emzirme pozisyonları öğretilmeli, dil bağı bakılmış olmalı. (Mama başlanma sebebi etraftaki bilinçsiz insanlar değilse tabi. Bebek zaten düzgün emiyorsa böyle bir şeye gerek yok – bilgilendirme yeterli olabilir)

3) Mama hangi hızda azaltılmalı?
Cevap: Bebeği aç bırakmadan annenin memelerine süt üretimini arttırma şansı verecek hızda.


Şimdi mesela bir anne geldi, 3 saatte bir emzirdikten sonra 60cc mama veriyor. Bebeğinin sadece anne sütü almasını isteyen bir anne. Ne yapalım?

1) Önce emzirmeyi etkinleştirmek lazım. Anne mutlaka her iki memeden de emzirmeli, her memede bebek pasif emmeye geçtiğinde meme kompresyonu yaparak son sütü mobilize edip diğer memeye öyle geçmeli, ve mümkünse 4-5 tur (sağ – sol – sağ – sol – sağ – sol – sağ – sol şeklinde) emzirmeli (bir sonraki emzirmeye sol memeden başlamalı)

Not: Dikkat ederseniz bebek memeyi şu kadar emmeli diye bir süre vermedim, memede kalmanın bi süresi yok, aktif emen bebek işini 5 dakikada da bitirebilir, pasif emen bebek 1 saat kalıp hiç bir şey emmeyebilir, ideal bir süre yok, böyle bir süre verince anneler panik oluyor, paniğe de gerek yok.

2) Annenin 3 saatte 1 olan emzirme/besleme düzeni bebek kaynaklı ise tamam, ancak, anne/yanlış bilgilendirilme kaynaklı bir düzen ise bebeğin saatli emzirilmemesi gerektiği, bebeğin açlık sinyallerini takip ederek bebek ne zaman isterse o zaman emzirmesi gerektiği anlatılmalı. Erken açlık sinyallerinin gözden kaçırılmasına neden oluyorsa (anne bebeği sadece ağlayıp da emziği ağzından attığında emziriyorsa) emzik bıraktırılmalı.

3) Ten tene temasın önemi mutlaka vurgulanmalı.

4) Bu düzeltmeler yapılırken bir yandan da bebeğin aldığı günlük mama dozu belirlenmelidir. 3 saatte bir 60cc alan bebek günde 8 defa, TOPLAMDA 480cc mama alıyordur. Yani, mamayı tamamen bırakabilmek için annenin memeleri günde 480cc daha süt üretmeyi öğrenmek durumundadır.

Bunu nasıl yapabiliriz?
3 günde bir günlük TOPLAM mama miktarından 30cc azaltarak
veya
Günlük TOPLAM miktardan her gün 10cc azaltarak

Yani: Anne ertesi gün 8 seansta toplam 480 değil, 450cc mama verecek, yani 450cc’yi 8 öğüne bölecek.

Hesaplama kolaylığı açısından 40cc indirip öğün başına 55cc vermesi ve bu dozda 4 gün devam etmesi de önerilebilir.

Bebeğin 60cc aldığı bir öğünü bir anda kaldırırsak bebek huzursuz olup anneyi de ürkütebilir, ki mama bırakırken bir hedef de annenin de kendi süt üretimine güven kazanmasıdır. Ancak öğünler küçüldükçe ve annenin sütü arttıkça öğün öğün de azaltılabilir.

Genel olarak annelerin sütü sabahın erken saatlerinde daha fazla olduğu için azaltmaya sabah öğünlerinden başlanmalıdır.

Bu süreçte nelere dikkat edilmeli?
1) Bebeğin çişli bez sayısı her gün, ve tartısı da 7-10 günlük gibi yakın aralıklarla takip edilmeli.
2) Hızlı bir süt artışı isteniyorsa ve annenin hali varsa, (mesela bebek emzirme sonralarında uyuyup anneye vakit bırakıyorsa) annenin emzirme sonralarında sağınması önerilmeli. Bu dönemde çıkan miktar bebeğe mama yerine verilebilir, böylece annenin mamayı daha erken azaltması sağlanabilir
3) İlk haftalarda (ilk 6-8 hafta) annenin süt üretimi çok daha hızlı arttığı için günlük toplam dozdan 30cc yerine 50cc de azaltılabilir. Aynı dozda 3 gün devam edilmesi gerektiğini tekrar hatırlatayım.
4) Bebeğin toleransı, kilo artışı, çişli bez sayısına bakılarak azaltma daha hızlı da yapılabilir.
5) Bebeğin çişli bez sayısında azalma, kilo artışında beklenmeyen bir yavaşlama olursa bir önceki mama dozuna geri çıkılıp bir süre orda beklemek öneriliyor.

Ek gıdaya geçmiş bebekler meme + mama alıyorsa, ek gıda arttırılırken öncelikle mamanın azaltılması önerilir, böylece bu yavaş yavaş ek gıdaya geçme sürecinde annenin sütünün miktarının daha uzun süre sabit kalması hedeflenir.

4 Comments

  • TUğçe erdağı

    Merhaba.
    Yazınızdaki mamayı kesme alamasında ilk 4 gün azaltılması gereken miktarı yazmışsınız. Eger çiş-kaka sayısında azalma olmassa takip eden 4 günde de yine 30cc azaltarak mı devam etmeliyiz? Tamamen mmsyı kesene kadar bu şekilde mi olmalı?

    • admin

      Merhabalar, evet her 3 günde bir 30cc daha azaltabilirsiniz. Yani örnek olarak önce toplam 120 cc mama verilirken, mama azaltma sırasında ilk 3 gün toplam 90cc mama verilen bebeğe, ikinci 3 gün günde toplam 60cc, üçüncü 3 gün günde toplam 30 cc verip 10. günde mamayı tamamen kesebilirsiniz.

      Burada mamanın verilen her öğünden eşit miktarda azaltılması da önemli. Yani, mama azaltma döneminin ilk 3 gününde günde 3 defa 30cc alan bebeğe ikinci 3 günde günde 3 defa 20cc, üçüncü 3 günde 10cc verilmeli gibi… (gerçi öğün başına 30cc olunca bence öğünler de direkt olarak kesilebilir, bebek çok küçük değilse 30cc yüksek bir doz sayılmaz)

      Kolay gelsin!

  • Yıldız

    Çok güzel yazmışsınız doktor hanım. Anladığım kadarıyla yurtdışındasınız. Ben ek gıda konusunda da yazarsanız sevinirim. Burada malesef ilk 6 ay inanışı var. İlk 6 ay anne sütü yeterli ise ek gıdaya başlanılmaz. Ancak mama alan bir bebek ise(sadece mama veya as+mama) alan bir bebek ise ben kendi pratiğimde 4.5 aylık başlayıp (ESPGHAN, AAP ye göre kafama göre değil 🙂) mamadan azaltmayı uygun buluyorum doğal olana geçiyorum. Ancak bizim burada bu çok yalnış anlaşılıyor mama da alsa 6 ay diyorlar ve erken başladığın için ek gıdaya kötü Dr gibi gösteriyorlar. Ben sıkıntımı paylaşmak istedim. Belki siz de yazarsanız ne kadar insana ulaşırsa o kadar iyi. Sevgiler

    • admin

      Merhabalar,

      Katkınız ve yorumunuz için çok teşekkür ederim!

      Tamamlayıcı gıda için konu hakkında sosyal pediyatride doktora yapan pediyatrist bir arkadaşımızın yazılarını ekleyeceğim. Ancak “emzirme dünyası” olarak okuduğum bütün kaynaklarda tamamlayıcı gıdaya (artık ek gıda değil, tamamlayıcı gıda deniyor çünkü ilk 1 yıl bu gıdalar anne sütüne ya da mamaya ek değil, onları tamamlayan gıdalardır) erken başlatmanın çocuğa pek bir faydası yok, ilk 6 ay anne sütü ya da formül mama, sonrasında tamamlayıcı gıda eklenir der.

      Ancak mama veya mama + anne sütü alan popülasyonda tam bir konsensus olmadığı konusunda da çok haklısınız. Tamamlayıcı gıda verdikçe mamadan azaltmak da kesinlikle 👍🏻👍🏻👍🏻

      Ama tamamlayıcı gıdayı 4,5 ayda vermenin çok iyi olmadığını ben en azından moleküler biyolojik açıdan bakarak söyleyebilirim. Bebeğin maruz kaldığı şeylerin anneden süzülüp gelmesi daha iyi, çünkü bütün bitkilerden ve hayvansal gıdalardan bu bitki ve hayvanların büyüme hormonları ve genetik materyalleri de bize geçiyor. Bize erişkinken bir şey olmuyor çünkü mide asiditemiz yüksek ve sütle vs ile alkalinize etmediğimiz için çoğu eriyip gidiyor — ki yine de erişkin insan kanında bile bitki RNA’sı gösterilmiş — Bebeklerin hem midelerinin koruyuculuğu iyi değil, hem barsak duvarları daha geçirgen, her türlü dış etkene çok daha fazla açıklar. Bu geçirgenliğin 6. aydan itibaren azaldığı düşünülüyor. Hani tamam madem bitki/hayvan DNA’sı vssi geçmesin diye o zaman yemeği pişirelim bütün proteinler denatüre olsun dersek bu defa da advanced glycation end products dediğimiz maddeler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar, ve formaldehit gibi toksinler ortaya çıkıyor. Formaldehiti metabolize eden enzimlerden alkol dehidrojenazın aktivitesi 5 yaşına kadar, aldehit oksidaz enzimi ise 1 yaşına kadar immatür. Dolayısıyla benim görüşüme göre bebeği bu tür şeylerden ne kadar uzun süre korursak o kadar iyi.

      (Dahiliyeci olmadan önce moleküler biyoloji eğitimi almıştım ☺️)

      Tabi tercihen anne sütü vs mama vs tamamlayıcı gıda arasında bu tür toksinlerin karşılaştırılmasının yapıldığı çalışmaları çok detaylı taramadım. Elinizde varsa okumayı çok isterim.

      Konu çok karışık, çalışmalar 4 aylıkken ya da 6 aylıkken başlamanın yemek alışkanlıkları açısından da farkı olmadığını göstermiş genelde… Bu nedenle size kesinlikle çok haklısınız diyemiyorum, ama anne sütü için değil mama için dediğiniz için çok yanlışınız var da diyemiyorum… klasik bir bitirme cümlesi olarak “ileri çalışmalara gerek var” diyeyim sanırım en doğrusu o olacak. ☺️

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *